KIZILDERİLİLERİN GENETİK VE DİLSEL İNCELEMESİ

 Uzun zamandır hep parça parça baktığım ama bütünsel olarak ele almadığım bir konu: Amerikan yerlilerinin genetik ve dilsel yayılımı ve tabii Türklerle kurulmaya çalışılan ilişkisi. 

 Öncelikle genetik açıdan ele alalım. Amerikan yerlilerinde en fazla bulunan Y haplogrubu Q (M242)’dur. Bu haplogrup Sibirya halkları ve Türki millletlerde de bulunur. 

 Amerikan yerlilerinin Türklerle ilişkili olduğunun en temel kanıtı budur. Q haplogrubu bundan yaklaşık 30.000 yıl önce Orta Asya’dan kuzeydoğuya doğru göç eden Kızılderili ve Türklerin ortak atalarında oluştu. Yaklaşık 18.000 yıl önce (New Mexicoda 18.000-26.000 yıl öncesine tarihlenen insan olduğu göz önüne alınırsa muhtemelen 30.000 yıl kadar da geriye de gidebilir) bu gruptan ayrılan kişiler Bering Boğazı aracılığıyla Amerika kıtasına geçti ve tüm kıtaya yayıldı. Bugün Amerikan yerlilerinde Q haplorubu kuzeyden güneye doğru artan oranlarda görülür. 

 İkinci sırada bulunan haplogup ise R1b dir. Bu haplogrup çok büyük ihtimalle kıtanın 1492de Avrupalılar tarafından işgal edilmeye başlamasından sonra yayılmaya başlamıştır. R1b temelde bir batı Avrupa haplogrubudur. 

 Üçüncü sırada C (C3b / C2) haplogrubu bulunmaktadır. Bu grup bundan 6.000-10.000 yıl önce yine Bering Boğazından geçerek, kıtanın kuzeyinde daha fazla yerleşmiş. C haplogrubu, daha çok Moğollarla daha az Japon, Kore ve Uzakdoğu ile ilişkilendirilebilir. 

 Özetlemek gerekirse Kızılderililerin genetik yapısı 18.000-30.000 yıl önceki Türklerle ortak ataların ve 6-10.000 yıl önceki Moğollarla ortak ataların genetik yapıları ile benzerlik gösterir. 

 Şimdi de dilbilimsel açıdan yaklaşalım. 

 Kızılderili dillerini düşününce aklımızda çok net bir görüntü canlanmıyor. Ama çeşitli sosyal medya gönderilerinde Kızılderili dilleri ve Türkçe arasındaki ortak kelimeleri gösteren gönderileri de sıkça görüyoruz. 

 Unutmayalım ki Amerika büyük bir kıta. Bu kıtada modern diller dışında 50’den fazla yerli dil ailesi ve yüzlerce yerli dili mevcut. Bu kadar çeşitli dilin olduğu bir yerde değil Türkçe ile başka hangi dille isterseniz benzer oranda ortak kelimeler saptayabilirsiniz. 

 Dillerin yapılarına baktığımızda Amerikan yerli dillerinde genel ortak bir özellik bulunmuyor. Her türlü sözcük diziminde ve ekleme yapısında dile rastlanabiliyor. Normalde Orta Asya, özellikle de Türk ve Moğol kökenleri göz önüne aldığımızda aynı Türkçe ve Moğolcada olduğu gibi sondan eklemeli, özne-nesne-yüklem diziminde, ses uyumunun olduğu bir dil yapısı bekleriz. Peki neden bu yönde bir yapı görmüyoruz? 

 Bunun nedeni aradan geçen zaman. Aralarında sadece birkaç yüzyıllık ayrılık bulunan Anadolu ve balkan oğuz dillerine bakmak bile yeterli. Balkan Oğuz dilleri söz dizimi genelde özneyüklem-nesne şeklindedir. Bir de aradaki 30.000 yıla varan zaman farkını düşünün. Dilbilimciler iki dil arasında fark edilebilir benzerliklerin en fazla 6.000 yıla götürülebileceği, 8.000-10.000 yıllık ayrılıktan sonra dil ortaklığı kanıtlarının neredeyse tespit edilemez olduğunu söylüyorlar. 

 Asya’dan Amerika’ya göçün en yakın 6.000 yıl önce olduğunu düşünürsek arada dil ortaklığı saptayamıyor olmamızın normal olduğu anlaşılır. 

 Bu arada Amerika ve Asya arasında kesin olarak bilinen 2 dil ortaklığı var. Bunların birincisi Yupik dili ki Eskimo ve Grönland halkını tersine göç ile Bering’in hemen batısında yerleşen bir grup ile doğusunda kalan grup arasında. Diğeri ise Na-Dene dili konuşan yerli bir grubun yine tersine göçle Yenisey Irmağı tarafına yerleşmesi ile Ket ve Na-Dene dilleri arasındaki ortaklıktır. 

 Aradan uzun zaman geçen olguların arasında kurulan tarihsel ilişkiler, spekülasyona çok açık olduğu için çeşitli siyasal, dini görüş ya da çıkarlara göre yapay olarak şekillendirilip kesin bilgiymiş gibi sosyal medyanın eko grupları arasında çok hızlı yayılmakta ve insanları doğru bilgiden uzaklaştırmaktadır. Kızılderililer ile de ilgili bu yönde yanlış bilgiler çok fazla karşımıza çıkmaktadır. Ancak bilimsel bilgiler yukarıda anlattığım sonucu vermektedir. Sonuçalrı abartmak değil, doğruları ortaya çıkarmak bizi yüceltir.

Yorumlar